öğretmen karneleri dağıtırken aliye birlerini düzeltip demiş alide birlerini düzeltip beş yapmış annesi aliye niye silip birlerini beş yaptn demiş alide öğretmen bana birlerini beş yap ali dedi diye
öğretmen karneleri dağıtırken aliye birlerini düzeltip demiş alide birlerini düzeltip beş yapmış annesi aliye niye silip birlerini beş yaptn demiş alide öğretmen bana birlerini beş yap ali dedi diye
Bir akıl hastanesinde bir deli, öteki deliye:
- Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.
Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.
Öteki deli, bir hafta boyunca okumuş romanı. Sonunda arkadaşı deliye:
- Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
Kitabı veren deli:
- Al, demiş, ikinci cildini de oku.
Ve kalınca bir kitap daha vermiş.
Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde...
O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
- Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum
Üç yaşlı adam doktorda hafıza testindedirler. Doktor ilk yaşlı adama sorar:
-Üç kere üç kaç eder?
-274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bir şekilde
ikinci yaşlı adama döner:
-Şimdi sizin sıranız. Üç kere üç kaç eder?
-Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner:
-Evet, şimdi de sizin sıranız üç kere üç kaç eder?
-Dokuz..?
cevabını sevinçle karşılayan doktor
-Bu harika, nasıl buldunuz? der.
Üçüncü yaşlı adam sakince:
-Oh, çok kolaydı. Sadece 274 ten salıyı çıkardım.?
Delinin biri hastanedeki havuza egilip su ictikten sonra, dogrulup agzındaki suyu yere tukurmus . Onu goren baska bir deli;-Ne oldu , demis, suyu niye tukurdun?Birinci deli:-Havuza iki seker atmıstım ,yine de tatsız.Ikinci deli:-Akıllım tabii tatsız olur.Niye karıstırmadın?
Deli , kahveye girdiğinde soluk soluğaydı.Boş bir masaya oturup ocağa seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , şekerleri atıp karıştırdı.Garsonadan yine şeker istedi.
Onları da atıp karıştırdı,yeniden istedi.
Garson; - Sekiz şeker koydun çaya ,dedi şaşkın şaşkın,
- Koydum ama , işte görüyürsun, hepsi eriyor!
Bey, telefonu açıp seslendi :
-Alo...Doktor Bey, bizim oğlan kızamık.
-Biliyorum, dedi doktor, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..
-Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...
-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.
-Doktor bey, bir şey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm...
-O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.
-Ya..sonra ben karımı öptüm...ve doktor korkarak:
-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek...
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Hakan`la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu:
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş: - "Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?" Temel: - "Hocam bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum!"
Karısı adama sinirli bir şekilde söyleniyordu :
- Kafanda futboldan başka birşey yok, futbol, futbol, futbol... Ne zaman evlendiğimizi bile hatırladığını sanmıyorum!..
Adam sakin sakin cevap verdi :
- Tabii ki hatırlıyorum hayatım, Galatasaray ın Neuchatel i beş sıfır yendiği gün.